Proje, firmanın yeni nesil ecza deposu anlayışını hayata geçirecek Türkiye’deki ilk yapısıdır. Çevreye ve kullanıcıya duyarlı, işlevsel ve anlamsal yanları olan bir çözümle ele alınmıştır. Otomasyon sistemi ile ilacın el değmeden ve soğuk zincir korunarak eczaneye ulaşması hedeflenmiştir. Oluşturulan geniş açıklıklı ve yüksek hacimler sayesinde ve lojistik alt yapısı ile yapının uluslararası standartlarda bir depo olması sağlanmıştır.


Yapı; bodrum, zemin ve 2 kattan oluşmaktadır. Bodrum kat, kapalı otopark ve teknik hacimler olarak planlanmış olup diğer tüm katlar ilaç stok deposu ve idari ofisler olarak kurgulanmıştır. Arsanın ön ve arka cephesindeki kot farkından dolayı; ofis girişi ana yoldan, açığa çıkan bodrum kattan yapılmaktadır. Giriş fuayesi, etkileyici bir karşılama mekanı olmanın ötesinde farklı etkinliklerin yapıldığı geniş bir alan olarak tasarlanmıştır. Stok, besleme, ve sevkiyatın aynı katta olduğu bir çözümle ele alınan kurguda depo girişleri de yapının arka cephesinden zeminle ilişkilendirilmiştir.


Birinci katta ilaç stoklarına ek olarak ön cephede idari ofisler de yer almaktadır. Esneklik ve şeffaflık kurgusu ile oluşturulan iç mekanlarda, kat yüksekliklerinin de fazla olması sayesinde aydınlık alanlar oluşturulmuştur. Daha şeffaf alanlar oluşturmak için tasarlanan çatı ışıklığının aydınlattığı ortak alan, ofislerin her birinin gün ışığından yararlanmasına imkan tanımaktadır. Böylece tüm çalışanların açık iletişim kuracağı ve ortak paylaşım yapacağı bir ortam sağlanmıştır.


İkinci katta ise; çalışanlara yönelik sosyal alanlar planlanmıştır. Yemekhane ve konferans salonu gibi birimler ile geniş bir teras yer almaktadır.


Tasarımda, yapıyı simgeleyen belirgin bir karakterin bulunması hedeflenmiştir. Bu amaca ulaşmak üzere; dış cephede ve iç mekan kurgusunda birbirine yakın malzemeler kullanılmış, detaylarda modüler elemanlara yer verilerek yalın bir anlatım kazandırılmak istenmiştir. Tüm detaylar kütleyi en yalın biçimde ifade edecek şekilde çalışılmıştır. Yüksek kat etkisini azaltıp daha yatay bir algı oluşturmak için düşey ve yatayda parçalanmıştır. Kütle, fonksiyonların ilişkisi üzerinden şekillenmiştir. Ofisler, yemekhane, konferans salonu gibi kullanım alanları ve stok depo birimleri sadece fonksiyon olarak değil, aynı zamanda cephe karakteristiği ile de birbirlerinden ayrışırlar. Yola cepheli ofis blokları, metal mesh ve gerisindeki cam ile oluşturduğu yüzeyle daha görünür bir yüz oluştururken, arkadaki depo kısımlarının cephesinde sağır yüzeylerin ağırlığı fark edilir. Ön cephede kütle kademeli olarak geri çekilip son kattaki saçakla bütünleşirken, yan cephelerde aynı yatay etki son katın farklı malzeme ve kurgusuyla sağlanmıştır. Ön cephe, günün saatine ve hava durumuna göre değişen bir kompozisyon gösterir. Gece aydınlatması ile gece de çevresine katkı oluşturacak bir kimliğe bürünmektedir.