KONYA ŞEHİR KÜTÜPHANESİ
EĞİTİM | KÜLTÜREL | KAMU | YARIŞMALAR
YER
İNŞAAT ALANI
YAPIM TARİHİ
Proje ulaşım master planında da öngörüldüğü gibi, Alaaddin Tepesi - Kültür Park ve N.Erbakan Parklarının yeşil alan ve yaya sürekliğini korunmuştur. Tasarımda yapılaşılabilir alan seçiminde mevcut ağaçların korunması ve ağaç olmayan bölgelerin ve sert zeminlerin sınırları esas alınmıştır. Yıkılması planlanan mevcut belediye binası alanı da doldurulmak yerine alt meydan kotu olarak kullanılmıştır.Tasarımın odak noktasında zemin kotta yaya bulunmamaktadır. Yaya kurgusu ön planda tutularak yapılması planlanan metro hattı ve aynı zamanda mevcutta yer alan yer altı yaya geçitlerinin çıkışlarının aynı kotta kentsel avluya, peyzaja çıkması hedeflenmiştir. Rahat erişilebilir bir kütüphane olması hedeflenen yapının ana girişi, oluşturulan kentsel avludan yapılmıştır. Böylelikle, kütüphanenin ferah ve geniş fuayesi, sergi alanları ve etkinlik odası, çalışma saatleri dışında da kullanıma açık tutulabilmektedir. Şehrin kültürel canlılığını büyük ölçüde artırmayı amaçlayan bir kültür kompleksi şeklinde tasarlanmıştır. Tekil bir kütüphane yapısından çok bir parkın içindeki kamusal alana ait bir tesis olması amaçlanmıştır. Meydan, belediye hizmet alanları ve konferans salonu kütlesi ile kütüphaneyi birbirine bağlarken vatandaşlar için dinlenme alanı ve halka açık bir kültürel etkinlik mekanı sağlaması hedeflenmiştir. Dahası, açık hava sergisi, kitap pazarı vb. gibi çeşitli kamusal etkinliklere hizmet eder ve kentsel bir bilgi salonu işlevlerini tam olarak somutlaştırır. Belediye hizmet alanları ve konferans salonu; yaya geçidi aksında yer almaktadır. Bu yapının, avlu kotunda ise restoran ve kafeler düşünülmüştür. Çocuk kütüphanesi ayrı bir girişle diğer fonksiyonlardan bağımsız bir alan oluştururken aynı zamanda bir bağlantı ile diğer fonksiyonlara geçebilme imkanı da vermektedir. Geçirgen park alanları içinde, okuma ve oyun alanları içeren ağaçlık alan; kütüphane deneyimini çevredeki manzaraya doğru etkili bir şekilde genişletir.Kütüphanenin batı cephesinde tasarlanan mevcut ağaçlarla iç içe olan okuma terasları, iç ve dış arasında açık bir ilişkiyi ifade etmektedir. Büyük basamaklar yalnızca bodrum ve zemin kat arasında bir bağlantı kurarken aynı zamanda bir okuma-görüntüleme alanı olarak da işlev görür. Anadolu, yüzyıllar boyunca üzerinde yaşayan toplumların kazandırdığı eşsiz kültür varlıklarıyla tüm insanlığa mal olmuş önemli bir coğrafi bölgedir. Özellikle Türklerin Anadolu’ya gelişiyle Selçuklulardan başlamak üzere özellikle mimari alanda ve sanat alanında kaydedilen yenilikler ve gelişmeler, günümüz kültür ortamına önemli katkılar sunmaktadır. Bu doğrultuda Şehrin zengin tarihi bağlamına düşünceli bir şekilde entegre edilmesi amaçlanmıştır. Kütüphane tasarımında, tarihi, kültürel, turistik ve gastronomik arz kaynaklarının gösterimlerinin yapıldığı 3 ve 4 boyutlu müzelerin olduğu gösterim alanları da planlanmaktadır. Kentsel vitrin işlevi görecek şeffaf ve anıtsal bir bina tasarlanması amaçlanmıştır. Şeffaflığın, açıklığın ve yalın bir geometrinin görselleştirilmesi, tasarım sürecini yönlendirmiştir. Mevcut ağaçlar binanın her tarafında titizlikle korunmuş, her durumda hem içeride hem de dışarıda çeşitli deneyim yaratmak için farklı şekillerde tasarıma katkıda bulunması amaçlanmıştır. Binayı bir ağaç bahçesine hassas bir şekilde yerleştirmek tasarımın çıkış noktalarından biridir. Kitap dağını çevreleyen anıtsal yapıya entegre edilen yola paralel olan bölümün, ağaçlar içinde kaybolması hedeflenerek daha az katlı olması düşünülmüştür. Kur'an'da: "Ey iman edenler, Allah'a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaplara iman ediniz... “ (Nisa 136) denilmektedir. Aslında tüm kitaplar yazılmış birer defterdir, asıl kitap olarak isimlendirilmesi gereken vahiyle indirilen kitaplardır. Yaratıcıdan Hakikatin kendisi olarak yeryüzüne indirilen 4 hak kitap bulunmaktadır. Zeminden yukarı doğru spiritüel biçimde yükselen aynı zamanda yukarıdan aşağıya düşey bir şekilde inerken yeryüzüyle birleşirken yataylaşan bir form Vahyin ve Hak kitapların nüzulünü temsil etmektedir. Yapının merkezinde yer alan küre formu, etrafına ilmin ışığını saçan hakikati sembolize etmektedir. Temsil için kusursuz ve en ideal yapı formu olan küre seçilmiştir.Bina içinde ve dışında her mekanın benzersiz karakterini ve işlevini güçlendirmek için cam ve su tasarımda yoğun kullanılmıştır. Su hafif ve çekicidir; cam, hem ışığı hem de gölgeyi, mekanı ve zamanı davet ederek iç ve dış mekanları birbirine bağlar. Işık; gündüz ve gece farklı şekillerde yapıya, şehir içinde yüzen bir adaya benzer şekilde, mekansal şeffaflık vermektedir.Bodrum sergi salonundan tüm katlara doğru yürüyen yolculuk, mekanın insanlarla, kitaplarla, doğa ile, güneş ışığı ve akılla etkileşimiyle karakterize edilmektedir. Ziyaretçileri iç mekandan doğaya doğru dikkatli bir şekilde hareket ettirerek, şehre nefes alan bir mimari getirmeyi ve halkın kendi kültürel mekanlarıyla etkileşimini uyandırmak hedeflenmiştir.Ağaçların binayı gölgelemesi, güneş ışığı filtrelemesi ve aynı zamanda bir manzara oluşturması ile nitelikli bir yapı oluşturulmak istenmiştir. Kütüphanenin batı cephesinde tasarlanan mevcut ağaçlarla iç içe olan okuma terasları, iç ve dış arasında açık bir ilişkiyi ifade etmektedir. Mekansal hiyerarşiyi zıt yoğunluklarla oluşturmak, yapının halk için keyifli bir buluşma yeri olmasının yanında kütüphanenin değişen rolüne de önem verip daha akışkan bir plan kurgusuyla oluşturulmuştur. Alan oluşturma yoluyla öğrenme fırsatlarını ve etkileşimi genişletme imkanı sunmaktadır.Cephede yapılması düşünülen yüzeyler, günün saatlerine göre açılıp kapanarak ideal aydınlatma seviyelerini korurken aynı zamanda cephe için farklı görüntüler vermektedir. Bu sayede sürekli yenilenen ve dönüşen bir yüzey oluşturulmuştur.Kitapların depolanması görsel bir forma dönüştürülerek merkezde bir kitap dağı oluşturulmuştur. Bu alanın sadece bina kullanıcılar tarafından değil dışardan da algılanması için kütlenin dış formu ona göre tasarlanmıştır.
DEVAMINI OKU